Merhaba, saat 02.34.. Olur da gözünüz ilişir diye buraya birkaç cümle bırakacağım ben yine..belki bu sefer daha "şahsi"..
Şahıs: ben.
Kendime nefes alma boşlukları yaratmaya çalıştıkça bocalıyorum. Sonra nefes darlığı daha da daralıyor.
...
Böyle bir karamsarlıkta idim. Çok değil yalnızca 24 saatten biraz fazlası..
Ee, ne mi yaptım?
Ha ha!
Kırdım
Döktüm
Yıktım
Tüm enkazı elimle sıyırıp attım
silgi tozlarını defterden yere saçarcasına umarsız bir tavırla hem de
sanki o enkaz ben değilmişim gibi
Sanki yere saçılan her bir parça bende iz bırakmamış gibi
Sonra karanlık bir boşluk
Bir süre
Ben karanlıktan pek haz etmem bilesiniz
Sonradan sonrası şimdi
Şimdi geride kalan bir virane değil
Olanı değerlendirirsek belki şaheser yaratırız ha, ne dersin?
Yo yo
Virane değil
Değil
Değil belki
Ama hasarlar da var, küçümseyemezsiniz küçük hanım
(Küçük hanımı üstünüze alınmayınız, içime sesleniyorum..zaten ben genelde içime sesleniyorum.)
Her neyse
...
Hayallerini gerçekleştiriyor olmak çok güzel
Fakat..
şu kaba laflarınız fazlaca cinsiyetçi olmasaydı baylar, onları mesafelere sövmek için kullabilirdim tam da bu kısımda..
Ne diyeyim
Mesafeler bok yesin.
Bazen "ulan benim ne işim var burada onlar oradayken?!" dediğim doğrudur. Evet 'ulan' diyorum. Severim o nidayı. Hatta bazen "özlemek dünyanın en nalet hissi, bok mu var ayrılacak?!" da diyorum. "Bok, nalet" bunlar benim kullandığım sözcükler, evet. Diyorum böyle, diyorum da asla geri adım atmıyorum, atmam da biliyorum. Zaten bir çift yeşil göz var, hatırlatıyor bana neden burada olduğumu, hayallerimi..varlığıyla hatırlatabiliyor, canım benim. Ama bazen diyorum işte. Tutamıyorum diyorum bazen.
Şşt size bir sır vereyim mi?
Sana ya da? Sadece sana.. Belki de tek bir okuyucum var aslında ve o öyle çok seviyor ki beni, defalarca girip okuyor yazılarımı..bu yüzden de görüntülenme sayısı artıyor yazılarımın, canım okuyucum.
Ne diyordum, sana bir sır vereyim mi?
İnsan bir cümleye içini çekip de "Bazen.." diye başlıyorsa o zaman zarfı hiç de "nadir" vakitleri ifade etmiyordur, bilesin. Nefes nefese kalmak gibi, sık, derin. Ha, az önce kurduğum "bazen"li cümleleri demiyorum canım tabii, hıh, sen de..
Saat 02.55.. Hâlâ ilişiyor mu gözlerin yazıya sevgili okur?
Şu saatte, sen uyurken, ben sana bir şeyler anlatıyorum. Herkes susmuş ama ben konuşuyorum. Hahay! Çok zevkli, sen de yap bir vakit..belki ben de uyurum o zaman. Bu tatlı bir yalnızlık. Öyle eylemlerde herkes sustuktan sonra sloganı tek başına son kez tekrarlamak rezilliği gibi düşünme bunu, bir tiyatro sahnesinde son repliğin sana ait olması gibi..
Öyle çok laf kalabalığı yapıyorum ki ne anlattığımı unutuyorsun değil mi? Boşver, anımsaman gereken şeyler anlatmıyorum zaten, dedim ya tamamen şahsi.. şahıs da ben. Heh!
Beni seven insanlar da var, okuyup acaba iyi miyim diye düşünebilirler, tamamen sevgiden (bunu çok seviyorum). Genel kalıplara göre iyi olmayabilirim fakat unutma "can" ben hiçbir zaman genel kalıplara göre olmadım. Hatta genel kalıplara göre iyi olduğum anlar varsa onları hatırlamıyor ve sevmiyorum da.. Kalıpların dışında olmak güzel. Değişik hâller barındırmak güzel. Ayrıca en deli sensin, anlarsın. Benimle yaşamak zor, ben olmak zor..tıpkı seninle yaşamanın ve sen olmanın zorluğu gibi. Hem biliyor musun, beni seven insanlar olarak seni anons etmem ve tüm çoğulluğa rağmen tek kastımın sen olması çok tatlı.. Bence bununla yetinebiliriz. Sonra belki sen de dinlenir, yorgunluğundan arınır bana yazarsın. Bakma, biliyorum hep aklında olduğumu, demeseydin de hep aklımda olmandan biliyordum. A, aklıma "gök&melodi" metaforu geldi, duruyor mu o pembe kağıt?
...
Son birine seslenip gidiyorum sevgili okur..saat 03.06.
Melis! Sana yalnızca seslensem dahi anlarsın diye korkuyorum, dur anlama ben sana öyle çok şey söylemek istiyorum ki..ama burada beceremeyeceğim galiba..
Galata'dan iki liraya alığım el kadar deftere yazacağım burada beceremeyeceklerimi..(arkadaşlık anlayışıma göre ucuza aldığım için benimle gurur duyuyorsun)
E, seslenmişken
naber?
Tamam okurum tamam..
Düzenlemeyi de yaptım, saat 03.16..
Kaçma vakti..
Uyku da bir kaçıştır değil mi Şakül?
Aa, Şakül! Hoş geldin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder