31 Mayıs 2014 Cumartesi

Ayrılık,yaman ayrılık...

Kadın,hayatla arasında bir perde olan korkuyu kornişlerinden söküp attı yüreğinden.gitmeye hazırlanıyor şimdi,hoşça kalın anne baba.hayır,üzülmüyorum.gözüme çöp de kaçmadı.basbayağı ağlıyorum.bu ilginç değil,o yüzden anlamsız bakışlarınıza aldırmıyorum
sorumsuz çocuğun başka bi şehirde sorumluluk sınavları verecek
ve o sen inanmasan da mutlu olacak
senin radarından çıkacak,vapurlara binecek
martılara gülüp,bulutları izleyecek
-martıları hep komik bulmuştur-



Hayatımdaki naçizane bi' kadın demişti bunu;yaşamadan,görmeden,deneyimlemeden yazmak eksik kalıyor diye.
Ama
Sait Faik'in dediği gibi ben de
yazmasam deli olacaktım.




24 Mayıs 2014 Cumartesi

ben


“Kimi zaman her şeyden tiksiniyorsun, her şeyi olduğu gibi bırakmak ve kaçıp gitmek istiyorsun uzaklara. İnsanlar canını sıkıyor, sevgileriyle, sevgisizlikleriyle seni boğuyorlar. Bozuk plak gibi kendisini yineleyip duruyor yaşam. Bütün bildiklerini unutmak ve yeniden başlamak istiyorsun yaşama. Ama ancak peri masallarında olur bu, sen ise kendi kabusunun içine hapsolmuşsun. Bu göğsü yırtmaya bir bıçak gerek, büyük bir bıçak, keskin bir bıçak, ipekten bir kılıç.”

6 Mayıs 2014 Salı

Hayal olan gerçeklikler ve domatesler

Neler buldum,ne kaybettim? Bu seneyi yaşayan insanların kendilerine sorması gereken naçizane bir soru.
Bence,yitip giden zaman dışında hiçbir şey kaybetmiş sayılmam.
bu da benim cevabım.
Domates neden diyecek olursanız:canım ekşi domates çekti.
Umarım sizin de canınız çekmiştir ve hislerimiz karşılıklıdır.
İyi akşamlar diler,ömrünüzün on beş saniyesini çalmış olmaktan tuhaf bir mutluluk duyarım.
Sizin kolunuzdaki saat hangi iklimi gösteriyor?

Us/lu

Kızarmış ekmekler gibi kızgınım hayata
Soba kenarına çömelip ısınmak istiyorum ben yalnızca
Tek beklentim hayatımın kaynadıktan sonra taşıp,
Ocağımın ateşini söndürmemesi...
Cesaretimin esareti doğurmaması
Doğuran insanların aşağılanmaması
Ataerkillerin at olup bu dünyadan göçmesi
Bir şeyler duyumsamak,yapboz yapmak belki,
Vapura binip Karşıyaka'da çay içmek gibi.

Televizyon mu Vizyontele mi bize gerek,
Kaldırmalı üstüne en dantelinden örtüler örterek..
İkinci Yeni okumasan mı bana hı?
Çay  demleriz semaverinde martıların
Şekersiz içeriz kaşığa hacet yok,sen otur yanıma
Aç şu perdeleri pencereyi de arala.

Gel seninle toprağında çiçek açan memleketlerden konuşalım,
İçimde açan çiçekleri sonra da konuşuruz.
Eğer halıma çay dökmeye devam etmezsen,pek çok şeyden konuşmaya devam edebiliriz(!)
Yüreğinden bir bez çıkar da sil şu hayatımdaki lekeleri teker teker,
Domestos tavsiye ederim.